İNSANLIK DERSİ (Gerçek Hikaye)
Ünlü İtalyan sinema sanatçısı Vittorio de Sica bir TV
röportajında anlatıyor :
İtalya' da Napoli' nin kenar mahallelerinden birinde,
bir Cafe-Bar da, espressolarimizi içiyoruz.İçeri giren
müşterilerden biri, barmene "due caffee, uno sospeso"
(iki kahve, biri askıda) diyor, iki kahve parası
veriyor, bir kahve içip gidiyor, barmen de tezgahın
üzerinde asılı duran çiviye bir küçük kağıt
asıyor.
Biraz sonra iki kişi içeri giriyor: "due caffee e un
sospeso" (iki kahve
ve bir askıda) diyorlar, üç kahve parası verip, iki
kahve içip gidiyorlar,
barmen gene bir küçük kağıt daha asıyor tezgahın
üstündeki çiviye...
Bunun gün boyu böyle sürdüğü anlaşılıyor.
Derken üstü başı biraz eski, püskü, belli ki fakir biri
bardan içeri
girdi, barmene "un caffee sospeso" (askıdan bir kahve)
dedi, ve barmenin hazırladığı kahveyi içip, para
ödemeden çıkıp gitti. Barmen de tezgahın üzerine
asmış olduğu kağıtlardan bir tanesini aşağı indiriverdi...
Gerçek Sevgi (İbretli hikaye)
Bir gün sormuşlar ermişlerden birine: "Sevginin sadece sözünü
edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?" Bakın göstereyim
demiş, ermiş. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları
çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine.
Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasındanda derviş
kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar. "Ermiş bu kaşıkların
ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir de şart koymuş. Peki
demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun
geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına.
En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan.
Bunun üzerine şimdi demiş ermiş, sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım
yemeğe. Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar
gelmiş oturmuş sofraya bu defa. "Buyurun" deyince, her biri uzun
boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karşısındaki kardeşine uzatarak
içirmiş. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar
sofradan işte demiş ermiş, 'kim ki gerçek sofrasında yalnız kendini
görür ve doymayı düşünürse,o aç kalacaktır. ve kim kardeşini düşünür de
doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır şüphesiz ve şunu da
unutmayın, gerçek pazarında alan değil, veren kazançtadır daima.